
Medikal atıklar, sağlık hizmetlerinin kaçınılmaz bir sonucudur. Hastaneler, klinikler, laboratuvarlar ve hatta evde yapılan bazı tıbbi uygulamalar sırasında ortaya çıkan bu atıklar, doğru şekilde yönetilmediklerinde hem çevreye hem de insan sağlığına ciddi zararlar verebilir. Bu nedenle, medikal atıkların çevreye zarar vermeden, sürdürülebilir ve güvenli yöntemlerle yok edilmesi büyük önem taşır.
Pek çok ülke, tıbbi atıkların yönetimi konusunda katı yasal düzenlemelere sahiptir. Ancak sadece yasal zorunluluklar değil, toplumsal bilinç ve çevre sorumluluğu da bu konuda belirleyici faktörlerdir. Çünkü yanlış bertaraf edilen her bir atık, toprak, su ve hava kalitesini bozarak ekosistemi tehdit eder.
Medikal atıkların doğru yönetimi, öncelikle doğru sınıflandırma ile başlar. Tüm atıklar aynı risk seviyesine sahip değildir. Bazıları zararsızken, bazıları ciddi bulaşıcı hastalıklara yol açabilir.
Medikal Atık Türleri
Enfeksiyöz atıklar: Kan, vücut sıvısı, laboratuvar kültürleri, kullanılmış pansumanlar gibi mikroorganizma içerebilecek atıklardır.
Kesici ve delici atıklar: İğneler, bistüriler, ampul camları, kırılmış laboratuvar ekipmanları gibi fiziksel yaralanmaya neden olabilecek atıklardır.
Kimyasal atıklar: Dezenfektanlar, laboratuvar solventleri, ilaç üretiminde kullanılan kimyasallar bu gruba girer.
Farmasötik atıklar: Kullanım süresi geçmiş, bozulmuş veya artık kullanılmayan ilaçlardır.
Patolojik atıklar: Doku, organ parçaları, kan ve vücut sıvısı içeren materyallerden oluşur.
Radyoaktif atıklar: Görüntüleme cihazlarında veya radyoterapi uygulamalarında kullanılan radyoaktif maddelerden kaynaklanır.
Genel sağlık atıkları: Eldiven, maskeler, ambalajlar, kağıtlar ve ofis çöpleri gibi tehlike taşımayan atıklardır.
Medikal atıklar, uygun şekilde toplanmaz ve imha edilmezse şu zararları oluşturabilir:
Hava kirliliği: Özellikle yakma işlemleri sonucu atmosfere karışan dioksin ve furan gazları toksik etki yaratır.
Su ve toprak kirliliği: Tıbbi sıvıların kanalizasyon sistemine karışmasıyla su kaynakları kirlenir.
Bulaşıcı hastalık riski: HIV, hepatit, tüberküloz gibi hastalıklar, özellikle kesici-delici atıklardan bulaşabilir.
Kimyasal zehirlenme: Uygun şekilde imha edilmeyen kimyasallar, uzun vadede toprağın yapısını bozar ve canlı sağlığını olumsuz etkiler.
Ekosistem bozulması: Mikroorganizmaların çoğalmasıyla doğal döngü zarar görür.
Medikal atıkların çevreye zarar vermeden yok edilmesi sadece imha süreciyle değil, aynı zamanda yönetim stratejisiyle de ilgilidir. Atık yönetimi zinciri; kaynakta ayrıştırma, geçici depolama, taşıma, arıtma ve nihai bertaraf adımlarından oluşur.
Tüm sürecin en önemli adımı atığın oluştuğu noktada ayrılmasıdır. Hastanelerde renk kodlu atık kutuları kullanılır:
Kırmızı torbalar: Enfeksiyöz atıklar için
Sarı kutular: Kesici-delici materyaller için
Mavi veya beyaz torbalar: Farmasötik atıklar için
Siyah torbalar: Genel atıklar için
Doğru ayrıştırma, hem çalışan güvenliğini artırır hem de çevresel riskleri azaltır.
Atık yönetiminde “önleme” ilkesi, geri dönüşümden bile daha üstündür. Gereksiz sarf malzemesi kullanmamak, yeniden kullanılabilir ekipman tercih etmek ve atık oluşumunu minimuma indirmek uzun vadede çevreyi korur.
Tıbbi atıklar, sızdırmaz ve delinmeye dayanıklı özel konteynerlerde depolanmalıdır. Bu konteynerler dolduktan sonra, lisanslı taşıma araçlarıyla özel tesislere götürülür.
Taşıma sırasında:
Atık torbaları açılmamalıdır.
Atık araçlarında hava sirkülasyonu olmalı, sızıntı engellenmelidir.
Her taşıma işlemi kayıt altına alınmalıdır.
Sağlık çalışanlarının atık ayrımı, taşıma güvenliği ve acil durum müdahalesi konularında düzenli eğitimler alması gerekir. Bilinçsiz personel, farkında olmadan atık yönetim zincirini bozar.
Atıkların yok edilme yöntemi, atığın türüne göre değişir. Her yöntem farklı avantaj ve dezavantajlara sahiptir.
Bu yöntem, medikal atıkların sterilize edilmesinde en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Oto-klav cihazları, yüksek basınçlı buharla mikroorganizmaları yok eder.
Avantajları:
Düşük çevresel etki
Atık hacmini azaltır
Kimyasal madde kullanmaz
Dezavantajları:
Enerji tüketimi yüksektir
Patolojik veya kimyasal atıklarda etkili değildir
Mikrodalga yöntemi, atıkları önce parçalar ve suyla karıştırır. Ardından mikrodalga enerjisiyle ısıtarak mikroorganizmaları yok eder.
Avantajı; hem hijyenik hem de çevreci olmasıdır. Ayrıca dioksin gibi zararlı gazlar açığa çıkarmaz.
Kimyasal dezenfeksiyon, genellikle sıvı atıklarda uygulanır. Klor, hidrojen peroksit, formaldehit gibi maddelerle mikroorganizmalar öldürülür.
Ancak bu yöntem dikkatli kullanılmalıdır çünkü kimyasalların kendisi çevre için risk oluşturabilir.
Yüksek sıcaklıkta yakma, patolojik ve farmasötik atıkların yok edilmesinde etkilidir.
Avantajları:
Tüm mikroorganizmaları yok eder
Atık hacmini ciddi şekilde azaltır
Dezavantajları:
Dioxin ve furan gibi zararlı gazlar üretir
Filtrasyon sistemleri yoksa çevreyi kirletebilir
Bu nedenle, modern tesislerde baca gazı filtreleme sistemleri zorunludur.
Son yıllarda gelişen bu teknoloji, çok yüksek sıcaklıkta plazma enerjisi kullanarak atıkları moleküler düzeyde ayrıştırır.
Avantajları:
Tam sterilizasyon sağlar
Geriye yalnızca inert kül kalır
Hava kirliliği minimumdur
Dezavantajı ise yüksek kurulum maliyetidir.
Bazı sterilize edilmiş atıklar, özel olarak izole edilmiş depolama alanlarında gömülür. Gelişmiş tesislerde, atık yakma sonucu oluşan ısı enerji üretiminde kullanılarak sürdürülebilir bir model oluşturulur.
Medikal atık yönetimi, yalnızca teknik bir süreç değil, aynı zamanda hukuki bir sorumluluktur. Her ülkenin kendi yasal düzenlemeleri vardır ve bu kurallar ihlal edildiğinde ciddi yaptırımlar uygulanır.
Türkiye’de medikal atıkların yönetimi, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” kapsamında düzenlenmiştir.
Bu yönetmelik; atıkların kaynağında ayrılması, toplanması, taşınması, sterilizasyonu ve bertarafını detaylı biçimde tanımlar.
Sağlık kuruluşları, atık yönetimiyle ilgili düzenli rapor tutmak zorundadır.
Yetkili kurumlar belirli periyotlarla denetim yapar.
Atık taşıma araçları, GPS sistemleriyle izlenir ve atığın hangi tesise gittiği kayıt altına alınır.
Atık yönetimiyle ilgilenen personelin çevre ve iş güvenliği eğitimi alması zorunludur. Bu eğitimler, hem çalışan sağlığı hem de çevre güvenliği açısından kritik öneme sahiptir.
Medikal atıkların bir kısmı, sterilizasyon sonrası geri dönüştürülebilir. Plastik, metal ve cam içeren bazı materyaller çevreye zarar vermeden yeniden kullanılabilir.
Ancak bu süreçler, yalnızca lisanslı tesislerde yapılmalıdır.
1. Medikal atıklar neden özel işlem gerektirir?
Çünkü bu atıklar biyolojik, kimyasal veya radyoaktif risk taşır. Normal evsel atıklardan farklı olarak enfeksiyon ve çevresel zarar potansiyeli çok daha yüksektir.
2. Medikal atıklar evde nasıl imha edilmelidir?
Evde kullanılan iğne, şırınga veya pansuman gibi materyaller özel tıbbi atık kutularında toplanmalı ve belediyelerin belirlediği merkezlere teslim edilmelidir.
3. Tıbbi atıkların çevreye etkisi ne kadar sürede görülür?
Yanlış imha edilen atıkların etkisi yıllarca sürebilir. Toprak ve su kirliliği uzun vadeli ve kalıcı sonuçlar doğurur.
4. Hastaneler bu konuda ne kadar denetleniyor?
Belediyeler, il sağlık müdürlükleri ve çevre bakanlıkları düzenli aralıklarla sağlık kuruluşlarını denetler. Denetimler sonucunda uygun olmayan uygulamalara ciddi cezalar kesilir.
5. En çevreci tıbbi atık yok etme yöntemi hangisidir?
Oto-klav ve mikrodalga sterilizasyon sistemleri, hem çevreye en az zarar veren hem de güvenli yöntemler arasında yer alır.